“Hiç olmazsa bir süre daha, cehaletin, geriliğin ve yoksulluğun üzerine birlikte yürüseydik, daha iyi olmaz mıydı? Birbirimizle çatışırsak bundan kimlerin yararlanacağını kolayca bilebilirsiniz. Çok partili, özgür, ileri bir siyasî hayat Cumhuriyetin gayesidir. Siyasî denetim devletin sağlıklı işlemesini sağlar. Sofya’da ataşemiliterken Bulgar parlamentosundaki tartışmaları imrenerek izlerdim.
Ama halkın çok büyük çoğunluğu okur-yazar değilse, demokrasi fikri, ruhu, bireylere kadar inmemiş, toplum hayatına sinmemişse, aşiretler, kabileler, tarikatlar, başlarındakilerin emrine göre hareket ediyorlarsa, çok-partili hayat, ne gerçek bir çok partili hayat oluyor, ne de seçim gerçek seçim oluyor. İktidar yarışması çok çabuk kavgaya, komitacılığa ya da dini kullanarak oy kazanma mücadelesine, hurafelerle, yalanlarla, iftiralarla, halkı kandırmaya dönüşüyor. Yakın tarihimiz bunun acı, uyarıcı, ihmal edilmez örnekleriyle dolu. Millî Mücadele başındaki isyanları unutmayınız.”
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

“Türlü yollarla, en çok da dini kullanarak halkın bir bölümünü, vatanı kurtarmak için çırpınan orduya karşı harekete geçirebildiler. Bunu unutmuyoruz. Onun için çok dikkatli olmalıyız. Kimse bağnazlığın, yobazlığın sırtını sıvazlamasın. Buna izi vermeyin. Uygarlık hoşgörü demektir. Halkımıza bunu anlatmayı elbirliği ile başarmalıyız.”