...ben bir barda masasında oturmaktadır. bayağı dertlidir. sevdiği kıza aşkını itiraf edememiştir yine. sürekli onu takip etmektedir ama yine itiraf edememiştir. derken şık giyimli, dikkat çekici, kirli sakallı ve cesur alter egosu gelir. ve aşağıda okuyacağınız şekilde olaylar gelişir gelişir gelişir............

-"merhaba sahip."
-"oo.alter sen misin? geç otur şöyle yanıma."
alter sakin bir şekilde sahibinin karşısına oturur. bir süre susarlar. ve daha önce de üzerinde tartıştıkları konu hakkında konuşmaya başlar alter. biraz sinirlidir.
-"yani dostum, ilahi sana. hem kederden ölüyorsun, hem gidip söylenmesi gerekenleri söylemiyorsun şu insankızına."
ben gülümser.yorgun bir gülümsemedir bu.
"-ama alter. inan hatunda boş değil bana karşı bunu hissediyorum."
"-yine de küçük umut parçacıkları seziyorum sende. eh öyle olmalı tabi.. birşeyler kesinleşmeden bitmez ya da çoğalmaz zaten."
ben bu sözlere herhangi bir karşılık veremez. sadece önündeki birasını yudumlamakla meşgul olur. alter konuşmaya devam eder.
"-bana göre dostum, hayat, modern çağın en büyük trajedisi, bu acımasız çark,vesaire senin düşündüğün kadar düşünmüyor seni. senin yaptığın nedir peki. onu da şöyle açıklıyor franz kafka:'bunları düşünmek boşuna ,neye benzer bunları düşünmek bilir misiniz?cehennemdeki kazanı tek başına devirmek istemeye... zaten tek başınıza deviremezsiniz kazanı. devirseniz bile yanarsınız. üstelik cehennem gene bütün görkemiyle cehennem olmakta sürer gider."
"-çok derin adamsın alter. sana ayak uyduramam ben. söylediklerin anlamlı şeyler ama yaramı dindirmiyor."
"-biraz asıl be hayata sahip. salmışsın kendini. keşke direksiyonu bana bıraksa yukardaki organizatör ama kuralları ihlal etmiyor hiç."
-"altercim derin düşün diyorsun. ama bu hayatın anasını satiym ben. hayat freni bozuk bir araba gibi rotasında çılgınca ilerleyen. beni durdurmasa mesela soruyorum sana n'olacak sanıyorsun? alt tarafı kaçınılmaz sonu hızlandırmış olursun bence. ve gene bence o freni bozuk araba gider toslar bir yere değil mi?"
"-haa ne olur bilemem, belki toslayana kadarki o kısacık zamanda mutlu olursun kimbilir. ama bana öyle geliyorki mutlu olsanda tadına doyamazsın sen."
"-öyle diyorsunda... tekila mı cin mi anasını satiym."
"-tekila derdim ama içmiyorum artık. bırak sende."
"-içki kötülüklerin anasıdır. ha ha ha.. senin kafka özdeyişine ancak böyle sıradan ve anonim bir karşılık verebilirim ben."
"-sahip ya. çok üzüyorsun beni. iş yok, güç yok. içiyorsun. bi de aşıksın. başın belada."
"-altercim üzülme benim için sen. takıl kafana göre. ama uçurum yaratma reel dünyayla aramda. senin yüzünden hastaneye yatıracak valide beni."
"-eskiden böyle miydi be sahip. hatırlar mısın seninle okul yıllarında tenis oynardık. sen vururdun ben karşılardım. ben vururdum sen karşılardın."
"-ya yorulan hep ben olurdum. sen sanki oynamamış gibi dinç olurdun. hep de kazanırdın. güzel günlerdi ama hepsi geride kaldı altercim."
"-öyle deme be sahip. bak yine beraberiz."
"-oğlum çok kederliyim geberecem kederden. of ulennn!"
"-bu tür ilkel tepkileri hiç yakıştıramıyorum sana. topla kendini."
"-altercim. hayat tatsız şakalar yapmakta. çoğu zaman parasızım. malum annede de yok bu sıralar. bunalıma itiyor herşey beni. arada bir şehre iniyorum sevdiğim kızı takip ediyorum. bir şeyler içiyorum. yine rasyonel rasyonel konuşup evinde yok mu içecek şeyler diyeceksin biliyorum. evet var. ama ne yapayım sosyal hayattan kopmayalım diye şehir turu yapıyorum biraz."
"-iyi yapıyorsun. sahi sana verdiğim porno cd'ler senin olsun. ihtiyacım yok artık. neyse. ama dışarıda da fazla kalmıyorsun. insanlarla tanış. sosyal ol biraz."
"-çok duramıyorum be alter. bilirsin çocukkende içbükey bir velettim ben. halen öyleyim. çok durdum mu sıkılıyorum insanlardan. az durunca tam tersi etki yapıyorlar. rahatlıyorum o zaman."
-"sonra da düşünmeye başlıyorsun değil mi? rahatlayıncada cesaretleniyorsun tabi."
"-aynen öyle kardeşim. soruyorum sonra kendime. 'bakalım n'olacak ileride'. tam olarak sayılmasa da cevabı hazır: 'eh, olacaksa olsun artık. ne farkeder?"
"-bu çok acı be sahip."
"-biliyor musun eskiden böyle demezdim.. endişe duyardım. demek biraz daha dibe inmişim. aşağıya. biraz daha yol gitmişim belki. biraz daha ölmüşüm. acı değil mi?"
"-eh be gözüm, eh be sahip. barış şu kaderinle artık. sana zarar veren o değil. şu iki üç cesur lafı ağzından çıkaramaman. siktiret çıkar onları. bence getirisi kötü hatta leş kötü olsa bile bazı şeylerin açığa çıkması seni rahatlatacaktır. kimbilir??? ama yanlış anlama umutlandırmak istemem, sonra hayatın bokları başıma patlar. ama belki herşey iyi olur. gene de;
dikkat et deli oğlan
alter oğlan derki
dikkat et sevdiceğine -olunca yani-
o da yemesin seni
diğerleri gibi. yaaaaa."
"-sağol altercim. çok aydınlattın beni. günüme renk kattın."

ben, alterle vedalaşırken aşık olduğu hatuna içini dökeceğine dair söz verir. ikili vedalaşır...

...ertesi gün ben esas kızı işyerinden çıkmasına müteakip takip eder. kız göğe bakma durağında otobüs beklemeye başlar. diğerleri gibi göğe bakar. birşey göremez. ben kızın yanına yaklaşır. ona içini açar. kendisine duyduğu aşkın hayatının amacı haline geldiğini söyler. ama kız kendisini reddeder. çünkü ödemesi gereken kredi kartı borçları, yetişmesi gereken mühim adresler, son derece kalabalık bir telefon defteri listesi ve kutsal amaçlar için çizilmiş kaderi vardır. ben üzgün bir şekilde göğe bakma durağını terkeder. alter kardeşi gelir. üzülmemesini öğütler. keşke bu salak öykünün sonu mutlu bitseydi diye düşünürler. alter ve ben en yakın bara gidip dünyanın anasını satmayı düşünürken dünya dönmeye devam eder......................
GÖĞE BAKMA DURAĞI
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım

Turgut UYAR